Etiket: Y. Hakan Erdem

Kitab-ı Duvduvani: Tarihi bir roman mı?
Hayır. Daha çok, başrolünde tarihin olduğu bir roman.
Bir tarihçi tarafından yazıldı ama tarihi belgelere dayanmıyor: Tamamen uydurmaca. Yani roman.
Fantastik roman? Belki evet, belki hayır: Belki deen fantastik olan, hep burnumuzun dibinde durandır.
Aşk romanı mı? Evet ama, şekilden şekle girerek süregiden bir aşkın romanı. Aynı zamanda Avrupa aşkının, iktidar sevdasının da…
Bilimkurgu? Aslında daha çok "ilimtahayyül" denebilir.
Ya da türler arasında gezinen bir anlatı...
Mizah? Hiciv? Ama neyin, kimin hicvi? Vuslatın demi olur mu? "...Meğerki iptida iftirak olsun."
Kitab-ı Duvduvani'nin kahramanları, İstanbul'da, Haç-Hilal Ovası’nda, Mazenderan'da, bu evrende ya da paralel evrenlerin birinde, günümüzde, gelecekte, 1599'da, 1970'lerde yaşarlar...
Günlerden bir gün, bunlardan biri, Utku Suat Ferid Ceylani, bir efsane olduğuna artık iyice emin olduğu Duvduvani Efendi'nin kitabını "tesadüfen" eline geçirir:
Benzersiz bir kitaptır bu! Alelacayip, evrenler arası bir oyun başlar.
Peki bu oyunda kimler, kimlerin yazdıklarında birer oyuncudur? Meçhûl Muhayyil kimdir? Yazar, kendisinin olmadığını söylüyor. Belki de biraz siz, yani meçhûl okurlar...
Ne zaman romancılar tarihe el atsa, ne zaman yeni bir “tarihi” roman basılsa, tarihçiler ile romancılar arasında bir tartışma başlar.
Romanın tarihsel gerçeklere ne kadar uyduğu, romancının tarihsel belgelere dayanıp dayanmadığı, edebiyatın tarihi yorumlamakta ne ölçüde özgür olabileceği tartışılır...
Bu kez işler tersine döndü. Bir tarihçi, Boğaziçi ve Oxford Üniversitelerinde öğrenim gören, akademik yaşamını halen Sabancı Üniversitesi’nde sürdüren Y. Hakan Erdem, romana el attı... Ve daha önce bilmediği bir özgürlük duygusu içinde Kitab-ı Duvduvani’yi kaleme aldı.
Üstelik Y. Hakan Erdem, romanını yazarken tarihçi kimliğinden tamamen sıyrılmayı seçti. İlk bakışta bir tarihçinin tarihe romancılardan daha sadık kalacağı düşünülebilir, ama Kitab-ı Duvduvani “tarihi gerçeklere” dayanan bir “tarihi roman” değil. Saf kurmaca.
Capcanlı karakterlerin titizlikle çizildiği bu ironik kurmaca, daha ilk sayfalardan okuyucuyu başka dünyalara, bambaşka evrenlere ve tarihlere götürüyor...
Kitab-ı Duvduvani, baştan sona mizahla, hicivle yüklü, canlı bir metin. Değişik edebi türler arasında gezinir, daldan dala konarken, okuyucuda tarihin ne olduğu konusunda soru işaretleri uyandırıyor.

Kitab-ı Duvduvani'nin yazarı Y. Hakan Erdem, Unomastica Alla Turca'da sadece Beyaz Türklerin değil, Aktürklerin, Köktürklerin, Kalın Oğuz elinin, Tengerelilerin, Selçukluların... büyük sırrını kaleme aldı...
"İçimizdeki düşmanlar"ı ve "bizi yönetenler"i deşifre etmeye kendilerini adamış olan Unomastik Holding'in iki yöneticisine, Tengere Tardu Tigin'in serüvenlerini anlatır babacan bir albız: Dede Korkut'un kurmaya çalıştığı "bozkır dengesi" bozulmaya yüz tutmuşken, Hangay Dağları'ndan gelen bu yiğit, Hazar İmparatorluğu'nun yazgısını nasıl olup da değiştirebilmiştir?
...
(Arka Kapak'tan)
"hazarların ve tengerelilerin yazılmamış tarihi alt başlığıyla yayımlanmış, profesyonel bir tarihçinin kaleminden çıkmış, tarih araştırmaları ve tezlerini hicveden kurgusuyla türk edebiyatında yeni bir dönem başlatacağına inandığım kitap. tanrı taklitlerinden korusun. "
(Ekşi Sözlük, grimak, 25.10.2004 23:48)
"aslında son dönem en çok okunan kitaplar arasında yer alan Soner Yalçın eseri Efendi ve kitapta ortaya atılan fikirlerle art niyet taşımadan, ironik bir biçimde hafiften dalgasını geçen bir kitap. ama asla hafif bir kitap değil, kurgusu, yaratıcılığı ve dili ile insanın bir solukta ve sürekli gülümseyerek okuduğu bir çalışma. "
(Ekşi Sözlük, 24th grand master, 05.11.2004 11:39)
"kitab-ı duvduvani gibi yazarın bu kitabı da gayet eğlenceli, çok farklı, şaşırtan, farklı anlamlar taşıyan, mizahi, zekice tam bir baş yapıt... türk edebiyatında kesinlikle yeni bir tür... bir y. hakan erdem derim bir de tabii ki ihsan oktay anar... bu iki üstadın önünde eğilmekten başka ne yapılır.. iyi ki varsınız... bu
arada ihsan oktay anar'ın da yeni kitaplarını bekliyoruz...
bu iki yazar öyledir ki 100 kitap verseler aralarından seçer bu erdem'in, bu anar'ın derim... o derece karakteristikler... "
(Ekşi Sözlük, desangard, 18.11.2004 16:36)
"Sabetaycı zırvalığından, saf ve özbeöz türk dışındaki her türlü etnik kimliğe bok atan dingil milliyetçilikten daralanlara ferahlatıcı şurup niteliğinde, faydalı eser. üstelik "ya selçuklular hazarlardan gelme ise?" sorusu zihinlere atılmış kayda değer bir çengel. yok lan şaka şaka, korkma, öyle değilmiş galiba. ama şunu da not düşmeli: ya hazarların hepsi kendini
gizleyen göktürklerden oluşuyorsa?"