Etiket: Tay Yayınları

Dikkat spoiler içerir.
Wolfgang Mann, zamanında Nobel Fizik ödülü almış bir bilim adamıdır ve Moskova'dan kaçıp Doğu Berlin'e kadar gelebilmiştir. Niyeti zamanında doğduğu Batı Berlin'e iltica etmektir. Bu işle CIA adına ilgilenen kişi Prens Malko'dur. Yardımcısı Türk asıllı Elko Krizantem, onun arkadaşları Ertegül Denizli, Amerikalı Bunny, Finli sevgilisi Solveig ve Malko'nun hem düşmanı hem de eski sevgilisi olan Kontes Samantha Adler ile bu işi çözmeye çalışacaktır. Ancak karşılarında Doğu Alman toplum polisi Vopo'lar, general Heinrich Willer, Ruslar ve pek çok kişi daha vardır. Doğudan Batıya iltica Berlşn Koridoru hariç imkansız gibidir. Acaba Malko imkansızı başarabilecek midir? Wolfgang Mann, Rusların füze siloları ile ilgili olarak neler bilmektedir? Malko bu işten sağ salim kurtulabilecek midir? Keyifle bir solukta okunan bir roman.

Lesotho Cumhuriyetinin tam yetkili ve harika elçisi, Ekselansları John Sokatinin içini huzur kapladı. Büyük pencereden, Sovyetler Birliğinin armağan ettiği gül bahçesine bakıyordu.
BM’nin her önemli toplantısında olduğu gibi temsilcilerin barı tıklım tıklımdı: içeri girenler kendilerini Bamako çarşısında sanabilirlerdi. Afrikalı temsilciler, BM nüfusunun üçte birinden fazlasını temsil ediyorlardı. Çalışmalardan sıkılan beyaz meslektaşlarının tersine onlar toplantılara ve komisyon çalışmalarına tam vaktinde katılıyorlardı.

Böyle bir havada aklı olan, dışarı adım atmazdı. Hele gerçek bir prens, asla!
Central Intelligence Agency'nin özel ve lüks ajanlarından sayılan Soylu Altesleri Prens Malko Linge, ya da kısma SAS, altındaki arabaya hakim olmaya çalışırken bunları düşürüyordu işle. Presbourg-Viyana yolu tam anlamıyla bir buz pistine dönüşmüş, güçlü Jaguar Mark 10'un karlı ve buzlu zeminde kaymasını engellemek imkansızlaşmıştı. Zaman zaman dondurucu bir rüzgâr esiyordu, öğle vaktini henüz iki saat geçmiş olmasına rağmen, Malko farlarım yakmak zorunda kalmıştı.

Katia odaya girdi. Yatakta yüzükoyun ve çırılçıplak yatan Malko, genç kadının parmaklarını sırtında hissedince gözlerini yumdu.
Birden, sol kalçasında müthiş bir sızı duyarak başını çevirdi. Katianın elindeki şırıngada renksiz bir sıvı vardı. Aynı anda Katia, inanılmaz bir güçle Malkonun başını yastığa doğru itti. Malko vücudunıın kontrolünden çıktığını farketti ve bir daha hiç uyanamayacağı düşüncesiyle kendinden geçti...
Çinlilerin ABDden uçak satın alacağı duyulduğunda Ruslar pazarlığın yapıldığı Beyrutta harekete geçerler. Ortalığın karışmasıyla perde arkasında kalmak isteyen ABD, cepheye en güvendiği piyonu, Malkoyu sürer

İyi ki doğdun, Henry!.. İyi ki doğdun Henry!..
Bu geleneksel kutlama, gürültülü bir alkışla noktalandı. Kalabalık, kırmızılı beyazlı on mumla süslü pastaya yaklaşması için Henry Eagletona yol açtı. Birleşik Devletler Elçiliğinin birinci kâtibi yanaklarım şişirip bir üfleyişte mumların tümünü söndürdü.