Murat Menteş – Kaosa Mütevazi Bir Katkı
Şule Yayınları
253
11 Ağustos 1999 gecesi evimin salonunda kahve içip gazete okurken anonim bir culex'in saldırısına uğradım. Bu gözüdönmüş kan emiciyi haklamak için elimdeki gazeteyi katladım ve karşı saldırıya geçtim. Zorlu bir mücadele sonunda onu can alıcı bir gazete darbesiyle duvara mıhladım. Mezkur culex'in kanı salonumun duvarlarından birinde küçümsenebilir bir leke bırakmıştı ve zaten benim gibi barbarca bir görmüş-geçirmişlikle mücehhez bir gazete okuru için böyle mikro cinayetlerin sözünü etmek bile makro lüzumsuzluk demekti. Derken, tekrar gazetemi okumaya koyuldum ve en arka sayfanın sağ alt köşesinde culex'in kalıntılarına rastladım. Kalıntıların bulunduğu yerde bir böcek ilacı reklamı ya da haşere zehirleme servisi ilanı olsaydı amma matrak olurdu fakat yoktu; onların yerine Mars'ın bir Avustralya firması tarafından parsellenip satıldığına dair bir haber vardı. Merkezi Melbourne'de bulunan 'Mars & Authory' adlı kuruluş tarafından satışa çıkarılan arsaların fiyatı 6,5-29 $ arasında değişiyormuş. Durumdan kuşkulanan Avustralya Senetler ve Yatırım Komisyonu, söz konusu firmanın faaliyetlerini inceleme kararı almış ve müfettişler, Mars'tan arsa almak için firmaya ödeme yapan müşterilerle temasa geçmiş filan. Culex'ten geriye kalan parçaların kuruduğunu farkettim ve bir fiskeyle gazetemden sıyırdım onları.
Murat Menteş – Korkma Ben Varım
Murat Menteş – Ruhi Mücerret
April Yayıncılık
320
Dublörün Dilemması ve Korkma Ben Varım'ın yazarı Murat Menteş'ten doludizgin bir roman daha! Sıkı tutunun! İstiklal Harbi'nin son gazisi, 100 yaşındaki millî kahraman Ruhi Mücerret; bir dünya starına nasıl dönüşüyor? Zaten ecelin menzilindeyken, esrarengiz psikopat Masum Cici 'yi haklayabilecek mi? Mabet filozofu Avni Vav'dan daha neler öğrenecek? Nazlı Hilal'e, 70 yaş farka rağmen nasıl açılacak? Ve son nefesinde kelime-i şahadet getirebilecek mi? Bir gözü mavi, diğeri kahverengi avare Civan Kazanova; elden düşme ruhunu, şeytana neden satıyor? Depremde yitirdiği Serpil Silahlıperi'yi unutmayıp da ne yapacak? Marifetli afet Fujer Fuji'den kaçarken neye yakalanacak? Kan kanseri yeğeni Ozan'ı hangi parayla tedavi ettirecek? Alınyazısındaki boşlukları neyle dolduracak? İntiharın eşiğinde tetikte beklerken, kimvurduya mı gidecek? Ziyadesiyle kahkaha ve bir nebze gözyaşı içeren bu serüvende trenler gemilere çarpıyor. İstiklal Savaşı, 85 yıl sonra devam ediyor. Şakaklar matkapla deliniyor. Uçaklar düşüyor. Kaybedenler şampiyon oluyor. Ölüler diriliyor. Serseri kurşunlar uçuşuyor. Ve reklamlar, müşterileri ele geçiriyor! * “100 yaşından küçükseniz, bu romanı mutlaka okuyun!” (Emrah Serbest)
Murat Menteş – Dublörün Dilemması
İletişim Yayınları
263
Murat Menteş, okumacı, tartışmacı, kavgacı, yani kışkırtıcı bir yazar arkadaşım. Onunla çekişirken çiçek açarsınız. Yazarlık macerasını ben de merakla izliyorum. Peşinen söyleyeyim, fiktif, tümden hayal ürünü metinler sevmem, fakat Murat Menteş'in birbiri peşi sıra kurduğu cümlelerin gücü, benim kendimce şikayetimi kuruntuya dönüştürdü. Ben, Murat'ın yaşındayken kelimelerle kasap gibi boğuşuyordum; Murat aksine, kelimeleri kırbaçlayıp cümleler içinde düzene sokuyor ve bunu pek mahirce başarıyor. Bu yüzden Dublörün Dilemması çok canlı, renkli, inceden felsefi çığlıklarla bezeli bir kitap ve hızla yaklaşan bir yazarı işaretliyor... Böyledir, edebiyat kavgayla başlar huzurla sona erer derler; gerçi ben görmedim, hayırlısı Murat için olsun!.. -Nihat Genç- Çok acayip. Çok tuhaf. Müthiş!.. Böyle bir kitabın yazıldığına inanamıyorum. Okuyun, siz de inanamayacaksınız! -Hakan Albayrak- Dublörün Dilemması ilginç, heyecanlı, eğlenceli, derinlikli... bir roman. Ama galiba en önemli özelliği, bize sözcüklerin gücünü hatırlatması. Hiperaktif bir zekanın ürünü, bu baş döndürücü macerayı okumak büyük keyif! Ben sevdim eller alsın. -Alper Canıgüz-