Ziya Gökalp – Türkçülüğün Esasları

e-kitap indir
Türkçülüğün Esasları Kitap Kapağı Türkçülüğün Esasları
Ziya Gökalp
Elips Kitap
175
Toplumsal sorunları açıklamak ve bu sorunlara çözümler getirmek iddiasıyla Batı’da gelişen bir bilim olarak sosyolojiye, o dönem türlü sorunlarla karşı karşıya kalan Osmanlı Devleti içerisindeki problemlere çözüm arayışı içinde olan aydınların rağbet göstermesi kaçınılmaz bir durumdu. Bu aydınların başında gelen Ziya Gökalp, Türkiye’de sosyolojiyi -o zamanki adıyla içtimaiyat- kurmuş, Comte-Durkheim çizgisinde kalarak pozitivist sosyolojinin temsilcisi olmuş bir mütefekkir idi.  Gökalp, bu çözüm arayışı içinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle Batı’dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabasına girdi. Düşüncesinin temelinde, “Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak” gayesi yatıyordu. Gökalp, bu gaye uğruna konferanslar vermiş, farklı edebî türlerde eserler kaleme almış, farklı gazetelerde birçok konuda makaleler yazmış, ilmî araştırmalar yapmış, Türkiye’de bilimin gelişmesi için büyük bir gayret sarf etmiştir. Millî edebiyatın kurulması ve gelişmesinde de önemli bir rol oynayan, siyasi ve toplumsal konularda sayısız makale kaleme alan, bir dönem Diyarbakır milletvekilliği yapmış Ziya Gökalp’in sosyoloji anlayışı, Türkiye’de 1940’lara kadar, neredeyse tek egemen sosyoloji ekolü olmuştu. Gökalp benimsediği sosyoloji anlayışı ile Türk tarihi, millî edebiyat, şiir, roman, bilim, felsefe, içtimai hayat, toplumsal yapının bilimsel yöntemlerle incelenmesi, iş bölümü gibi konulara eğilmiş ve görüşleri ile Türk sosyal biliminde ve edebiyatında bugünlere kadar etkisini göstermiştir.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Cengiz Aytmatov – Toprak Ana

e-kitap indir
Toprak Ana Kitap Kapağı Toprak Ana
Cengiz Aytmatov
Elips Kitap
120

“Aliman, dur! Ne oldu sana? Dur!” diye bağırıyordum. Ama o duymuyor, koşuyordu. Kasım’ın gittiği yola gelince durdu. Hemen yanına gittim. “Ana!” dedi, “Ne olur bir şey söyleme! Hiçbir şey söyleme bana ana. Ne olur!” Dizginleri çekip yavaşça döndüm geri. Koşarak yetişti. Bacaklarıma sarılıp ağlamaya başladı. Sonra başını kaldırdı. Gözyaşları toprakla karışmıştı yüzünde. “Bak ana!” dedi. “Güneşe bak nasıl parlıyor! Gökyüzüne bak! Bozkıra bak! Bak nasıl yeşermiş otlar! Bak nasıl çiçeklerle bezenmiş toprak! Ama Kasım dönmeyecek ana... Hiçbir zaman dönmeyecek değil mi?” “Dönmeyecek Aliman...” “Beni bağışla ana!” dedi. “Onunla birlikte gidip ölmek isterdim…” İnsanın temel meselelerini, aşkını, hasretini, düşüncelerini kısacası insanı anlattı Cengiz Aytmatov. Kökü Manas’tı. Gelenekten geleceğe uzanıyordu düşünceleriyle. Yepyeni ufuklara açılıyordu. Çocukluğunda dinlediği masallar, gençliğinde hasret ve hüzünle eşlik ettiği şarkılar, ozanların yaktığı türküler dünya görüşünün temelini oluşturdu. İnsanların gönlünü kazandı eserleriyle. Dünyanın dört bir tarafında okundu. O, yazılmamış bir tarihin dilini keşfederek sadece insanları ve tabiatı değil, insanın ve tabiatın hâllerini bu dille anlatıyor eserlerinde. Okuyucuyu çeken de onun bu özgün kurgusu ve üslubu oluyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Cengiz Aytmatov – Elveda Gülsarı

e-kitap indir
Elveda Gülsarı Kitap Kapağı Elveda Gülsarı
Cengiz Aytmatov
Elips Kitap
252
Aytmatov, milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal, kültürel, ahlaki, edebi, askeri yani bütün maddi ve manevi zenginliğini eserlerine yansıtmış, yaşadığı coğrafyanın insanın tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahramanlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiş, halkını içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göstermiş, eserlerinde kenfi ifadesi ile 'tipik insan'ı ortaya koymaya çalışmış bir yazardır.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Cengiz Aytmatov – Dişi Kurdun Rüyaları

e-kitap indir
Dişi Kurdun Rüyaları Kitap Kapağı Dişi Kurdun Rüyaları
Cengiz Aytmatov
Elips Kitap
367

Bununla beraber şarkı söylemeye içtenlikle, bütün kalbiyle katılıyordu. Çünkü şarkılar herkes içindi. Bunda kralın, sokaktaki basit adamdan daha fazla hakkı yoktu. Şarkı söyle, oyna, neşelen, istersen kendini kaygılara bırak ve ağla! Hayatta olduğun sürece insani olan her şey elinin altındadır: Kalbin çarparak beklediğin ve seni terk eden kadın, verdiği acılar yüzünden son şarkını dinlettikten sonra ölmek isteyişin... Henüz küçük bir çocukken annenin şefkatli okşayışı, babanın ölümü, dostların kanlı bir dövüşe girişmesi… Temiz ve içten bir anlatımla ruhunu açtığın ilahlar… Tabiatın sırrı ve seni hiç terk etmeyen ölüm ve öldükten sonra da onun seni terk etmeyişi… Her şey, her şey şarkılardadır. Hayat, bütün hiçliklerden daha kuvvetlidir ve dünyada ondan daha kutsal bir şey yoktur, işte bunun için insan öldürülemez, bunun için öldürmemek zorundayız. Ama düşman gelip senin toprağını işgal etmişse, dövüşülür, savaşılır ve sevgilinin şerefi de insanın ana vatanı gibi korunmalıdır. Ayrılık acısı, taşınamayacak kadar ağırdır, omuzlarına çöken bir dağ gibidir. Çünkü o sevgili olmadan güzellik yoktur, renkler yoktur, ışık, neşe ve gelecek gün yoktur. İşte bunlardır şarkılar, insan bütün şarkıların içeriğini sayıp dökemez... İnsanın temel meselelerini, aşkını, hasretini, düşüncelerini kısacası insanı anlattı Cengiz Aytmatov. Kökü Manas’tı. Gelenekten geleceğe uzanıyordu düşünceleriyle. Yepyeni ufuklara açılıyordu. Çocukluğunda dinlediği masallar, gençliğinde hasret ve hüzünle eşlik ettiği şarkılar, ozanların yaktığı türküler dünya görüşünün temelini oluşturdu. İnsanların gönlünü kazandı eserleriyle. Dünyanın dört bir tarafında okundu. O, yazılmamış bir tarihin dilini keşfederek sadece insanları ve tabiatı değil, insanın ve tabiatın hâllerini bu dille anlatıyor eserlerinde. Okuyucuyu çeken de onun bu özgün kurgusu ve üslubu oluyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Cengiz Aytmatov – Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek

e-kitap indir
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Kitap Kapağı Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek
Cengiz Aytmatov
Elips Kitap
128

“Es rüzgâr, dayan rüzgâr, sakın durma! Adını bilmiyorum, Orhan Ata olsaydı söylerdi. Gel benim kardeşim ol! Sakın durma ey rüzgâr, sakın yönünü değiştirme! İstersen bu yönde uzun süre esebilirsin. Yardım et bana ey rüzgâr! Sakın gitme! Adını da öğrenir ve seni adınla çağırırım. İster misin sana Orhan adını, Orhan Ata’nın adını vereyim? Seni hep Orhan rüzgârı diye çağırırım, sen de beni tanırsın...” Kirisk, uyuyakaldığı için kendini suçluyor ve sonsuz kederler içinde ağlıyordu. Uyumamış olsa babasının ayaklarına elleriyle dişleriyle sarılır, onu asla bırakmazdı. Bu korkunç boşlukta yapayalnız kalmaktansa onunla birlikte açlıktan, susuzluktan ölmesi daha iyiydi. Geceleyin kayığın birdenbire sarsıldığını, ani bir itişle kaydığını hissettiği zaman niçin gözlerini açamamış, niçin fırlayıp kalkmamış ve bağırmamıştı! Kendine kızıyor, sövüp sayıyordu. Ah uyanık olsaydı!.. Babasının denize atlamasına engel olamaz mıydı! Ya da o karanlık uçuruma onunla birlikle kendisi de atlayamaz mıydı! İnsanın temel meselelerini, aşkını, hasretini, düşüncelerini kısacası insanı anlattı Cengiz Aytmatov. Kökü Manas’tı. Gelenekten geleceğe uzanıyordu düşünceleriyle. Yepyeni ufuklara açılıyordu. Çocukluğunda dinlediği masallar, gençliğinde hasret ve hüzünle eşlik ettiği şarkılar, ozanların yaktığı türküler dünya görüşünün temelini oluşturdu. İnsanların gönlünü kazandı eserleriyle. Dünyanın dört bir tarafında okundu. O, yazılmamış bir tarihin dilini keşfederek sadece insanları ve tabiatı değil, insanın ve tabiatın hâllerini bu dille anlatıyor eserlerinde. Okuyucuyu çeken de onun bu özgün kurgusu ve üslubu oluyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir