Harold Barclay – Efendisiz Halklar

e-kitap indir
Efendisiz Halklar Kitap Kapağı Efendisiz Halklar
Harold Barclay
Versus Kitap
224

30 yılı aşkın antropoloji öğretme tecrübem sırasında, öğrenciler arasında, hiçbir toplumun yönetimsiz var olamayacağı –ve buna bağlı olarak her toplumun bir başının olması gerektiği– mitinin çok köklü bir şekilde yerleşmiş olduğunu gördüm. Günümüz öğrencileri kilisenin dininden vazgeçmiş olsalar bile, milliyetçilik ve devletçilik dinlerinden vazgeçmediler. Çağdaş “çoğulcu” toplumlarda birliğin kaynağı olan, tutkal işlevi gören şey bu ikisidir. Demek ki, tıpkı ortaçağ toplumunun birliği için Tanrı inancının gerekli olması gibi, devletin ve yönetimin gerekliliği miti bu birlik için şart ve belirleyicidir.
Barcley bu kitabında Aborijinler’den Pigmeler’e, Eskimolar’dan Santallar’a, Kızılderililer’den Berberilere’e kadar dünyanın dört bir yanından onlarca topluluğu inceliyor; devletsiz bir toplum düşüncesinin ütopyacı bir düş olmadığını tersine insanlığın geçmişini karakterize eden bir sistem olduğunu ortaya koyuyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Muzaffer Ramazanoğlu – Gılgamış Destanı

e-kitap indir
Gılgamış Destanı Kitap Kapağı Gılgamış Destanı
Muzaffer Ramazanoğlu
Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları
94

Evrensel bir yapıt… Edebiyatın başlangıcı… İnsanlığa armağan edilmiş en görkemli destan… Üçte ikisi tanrı, üçte biri insan olan Uruk Kralı Gılgamış’ın ölümsüzlüğü arayış yolculuğu… M.Ö. III. binyılda yaratılmış ve günümüze kadar gelmiş olan Gılgamış Destanı kendi ölümsüzlük yolculuğuna devam ediyor… “İnsanı yarattığında tanrılar, Ölümü verdiler ona, Sonsuz yaşamıysa kendilerine ayırdılar.” Gılgamış Destanı


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Gene D. Matlock – Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz

e-kitap indir
Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz: Kayıp Bir Uygarlığın Sırları Dünyayı Nasıl Değiştirebilir? Kitap Kapağı Ey Dünya İnsanları Hepiniz Türksünüz: Kayıp Bir Uygarlığın Sırları Dünyayı Nasıl Değiştirebilir?
Gene D. Matlock
Hermes Yayınları
328

Tarih yeniden mi yazılacak?
Kadim Türkler tüm insanların ataları mı?
Onlar bin yaşına kadar yaşayarak, uzun yaşamın sırlarını öğrenmişler miydi?
Tüm dinler onların Tengri dininden mi türedi?
Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammet ve Buda Türk müydü?
“Işık doğudan gelir” ne anlama geliyor?
Türkler gelecekte insanoğlunun kurtuluşunda nasıl bir rol üstlenebilirler?
Amerika’da doğan ve daha sonra Meksika’ya yerleşen bir yazar, eşinin ani ölümünden sonra ruhunun hep yanında olduğuna ve destek verdiğine inanarak insanlığın ve dünyanın daha iyiye gitmesi için ne yapılması gerektiği konusunda araştırmalar yapmaya başlıyor. Özellikle, Hıristiyanlığın kökenlerini araştırarak işe başlıyor ve çok ilginç bir şekilde araştırmaları onu Türklerin ayak izlerine götürüyor. İlk insanların Türklerle başlayıp daha sonra dünyaya dağıldığını ve ilk konuşulan dilin Türkçe olduğunu, bilimin, felsefe ve dinin yine Türklerden başladığını söylüyor. İnsanların güneşsel enerjiyle nasıl senkronize yaşaması gerektiğini anlatıyor. Şu an insanlığın içinde bulunduğu huzursuzluğun çözümünü ancak Orta Asya ve Türklerin getirebileceğini, daha iyi bir dünya için gerekli açılımları ancak onların yapabileceğini iddia ediyor ve şayet bu olmazsa dünyanın asla huzur bulamayacağını söylüyor. Ayrıca yazar Türklere bir gönderme yapıyor. Nasıl oluyor da doğuştan filozof ve şair olan, Türk kültürünü dünyaya yayan Erke Han’ı bilmiyorlar. Türk dünyası görkemli zaferlerini ona borçludur.
Eski uygarlıklarda kullanılan teknolojiye de değinen yazar, insanların onları kullanarak nasıl yüzlerce yıl uzun yaşabileceklerini yazıyor. Bu arada Türklerin Orta Asya ve Çin’de yaptıkları piramitleri anlatıyor. Gerçeğin Türklerden saklandığını yazıyor. İnsan bu kitabı okuduğu zaman bir Amerikalının nasıl olur da bilmediğimiz geçmişimiz hakkında bu kadar şey bildiğine hayret ediyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Fuat Bozkurt – Türklerin Dini

e-kitap indir
Türklerin Dini Kitap Kapağı Türklerin Dini
Fuat Bozkurt
Cem Yayınevi
318
Din, hemen her toplumda olduğu gibi, Türk toplumunda da kültürün önemli bir öğesi durumundadır. Bireyin kişiliğini bulmasında etkin rol oynamıştır. Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan bir süre sonra İslamcılık devlet desteği ile yerleşir. İslam'ın kuralları işlenmeye başlar. 600 yıl gibi bir süreç içinde İslam tüm Anadolu insanına damgasını vurur. Onun ulusal bilincini yok etme pahasına potasında eritir. 1908 yılında Meşrutiyet yönetimi ile Türklük bilinci yaratma çabaları başlar. Bu çaba Cumhuriyet döneminde de yoğun biçimde sürer. Nedir, söz konusu çaba bir yandan Cumhuriyet aydınında değer boşluğu yaratırken, bir yandan da Anadolu insanını yeni düzene karşı direnmeye iter. Altmış yılı aşkın süredir varolan bu bocalamayı, İslam'ın yapısını ve Türk toplumuna etkilerini anlamadan tanımlamak olası değildir.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Edward W. Said – Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı

e-kitap indir
Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı Kitap Kapağı Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı
Edward W. Said
Ayrıntı Yayınları
128
Düşünceyle arası zaten hiçbir zaman hoş olmamış bu topraklarda, düşünceyi ve onu cisimleştiren entelektüeli “terörize ederek etkisizleş-tirmeyi amaçlayan”, doğrudan doğruya “vatan hainliği” ile damga-layacak kadar pervasızlaşan bir zihniyet iyice egemenliğini kurmuş durumda. Milliyetçi ve dinsel fanatizm kendisinden başkasına düşüncesini ifade bir yana, yaşama hakkı bile tanımıyor. Bu toprakları “sevme hakkı”nı kendi tekeline almak istiyor. Batı'nın İslam anlayışının ikiyüzlü önyargılarına karşı koymasıyla ünlendiği halde, Salman Rushdie'nin ifade özgürlüğünü sonuna kadar savunarak gerçek bir entelektüel tavrı sergileyen Edward Said'in bu önemli kitabının Türkiye bağlamında son derece ayrıştırıcı bir yere oturduğunu düşünüyoruz. Said, entelektüeli öncelikle otorite ve iktidara hizmet etmeyi reddedişiyle, sonra da milliyeti, dini, ge-leneği ile arasına koyduğu mesafe ile tanımlıyor. “Artık kişinin evinde, kendini evinde hissetmemesi bir ahlâk meselesidir” diyen Adorno'yu yankılayarak entelektüeli metaforik bir sürgün, bir evsizlik konumuna yerleştiriyor. Sürgün içinde yaşadığı toplumun (ve hatta dünyanın) yerlilerinden olmamayı, orada hep tedirgin, rahatsız ve başkalarını da rahatsız eden bir yabancı olmayı içeren bir konum ona göre. Ama geçmişinin, dilinin, milliyetinin sunduğu ucuz kesinliklerin ötesine geçip evrensellik idealinde ısrar eden entelektüel, hep marjinal kalmayı bir yoksunluk olarak değil, bir özgürlük, bir keşif süreci olarak yaşar. Entelektüel, eskiden olduğu gibi, toplumda bir uzlaşma oluşturacak genel simgeleri yaratan biri değil, bu simgeleri sorgulayan, kutsal sayılan gelenek ve değerlerin ikiyüzlülüğünü, ırkçılığını, cinsiyetçiliğini teşhir eden; hiçbir fikir ayrılığına tahammülleri olmayan kutsal metin gardiyanlarıyla mücadeleden çekinmeyen kişidir. Profesyonelleşmenin baskısı giderek artarken, amatör kalıp kamusal alanda yoksullar, yok sayılanlar, güçsüzler adına kendi görüşünü ve tavrını temsil etmekte ısrar eden bireydir entelektüel. Hiçbir kahramana ve siyasi hiçbir tanrıya inanmaz.

!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir