Werner Herzog – Buzda Yürüyüş
Jaguar Kitap
106
Sadece kült filmleriyle değil, yaşamı ve düşünceleriyle de sıra dışı bir isim olan Werner Herzog'dan benzersiz bir tecrübenin kitabı: Buzda Yürüyüş.
1974 yılının kasım ayında, geçen yüzyılın en önemli sinema eleştirmenlerinden yakın arkadaşı Lotte Eisner'in Paris'te hasta yatağında ölmek üzere olduğu haberini alınca şöyle der Herzog: Olamaz, dedim, şimdi ölemez, Alman sineması şu an onsuz yapamaz, bu önemli kadının ölmesine izin veremeyiz. Herzog, oraya yürüyerek giderse Eisner'in ölmeyeceğine, iyileşeceğine dair çılgınca bir inançla Münih'ten yola koyulur. Bir sırt çantası ile çıktığı bu yolculukta köylerden, tarlalardan, dağ yollarından kar buz içinde geçerken karşılaştıklarını kendisine has üslubu ile kâğıda aktarır. Yolda gördüklerini anlatırken aslında yaşam, ölüm ve dünya hakkında âdeta kısa ve kesik, ama derin bir konuşma yapar kendisiyle. 1982 yılında Lotte Eisner'in Helmut Kautner Ödülü alması üzerine yaptığı konuşmayı da sonuna eklediğimiz Buzda Yürüyüş, iyi bir yönetmenin gözünden, buz üstünde bir yolculuğa çıkarıyor okurlarını.
"Brienne'e varır varmaz insanlar birden saklanmaya başladılar, sadece ufak bir bakkal yanlışlıkla açık kaldı. Sonra o da kapandı ve o zamandan beri kasaba ölüme terkedildi. Bu kasabanın üstünde işlenmiş demir parmaklıklarla heybetli bir kale duruyor: Tımarhane. Bugün kendi kendime "Orman," dedim sık sık, hakikat bizzat ormanın içinde geziniyor."
Turgut Uzer – Olymp ve Faniler
Muhsin Batur – Anılar ve Görüşler
Milliyet Yayınları
584
Muhsin Batur'un Milliyet Gazetesinde özet halinde yayınlandığında Türk okurundan büyük ilgi gören "Anılar ve Görüşler"ini, tartışmalar tazeliğini korurken, bütünlüğünde gün ışığına çıkartıyoruz. 1969-1973 yılları arasında Hava Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapan ve 12 Mart 1971 muhtırasına imza atan Muhsin Batur, emekli olduktan sonra TBMM'de senatör olarak görev almıştı. "Anılar"ını akıcı bir üslupla kaleme alan Baturun her şeyden önce belgelere dayandığı göze çarpıyor.
27 Mayıs, 22 Şubat, 21 Mayıs, 12 Mart gibi son çeyrek yüzyılın en önemli olaylarının içinde bulunan Batur, bu kitapta 1973 ve 1980 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin içyüzünü de açıklıyor. "Anılar ve Görüşler"in yakın tarihimizin değerlendirilmesine büyük katkısı olacağı şüphesizdir.
Franz Kafka – Sevgili Milena
Say Yayınları
272
Kafka, yapıtlarını Çekçeye çeviren Milena'ya, istirahata çekildiği Meran'dan mektuplar yazar. Dostça başlayan mektuplaşmalar bir süre sonra tutkulu bir aşka dönüşür. Üstelik yalnız mektuplarda kalan bir aşktır bu. Kierkegaard ve Werther'in aşkı gibi, Milena'yla mektuplaştıkları üç yıl boyunca iki ya da üç kez buluşan Kafka, her buluşma sonrasında suçluluk içinde kıvranır, kendinden tiksinir, kahrolur; ancak buna rağmen bir sonraki buluşma anını büyük bir özlem içinde bekler. Milena'nın evli, kendisinin nişanlı olması dahi bu özlemi önleyemez. Bu sebepledir ki Milena'ya yazdığı mektuplar, aşkın soyluluğunu ve soysuzluğunu yansıtır. Büyük bir yazarın iç hesaplaşmalarını, duyarlılığını sergiler...