Werner Herzog – Buzda Yürüyüş

e-kitap indir
Buzda Yürüyüş: Münih - Paris (23 Kasım - 14 Aralık 1974) Kitap Kapağı Buzda Yürüyüş: Münih - Paris (23 Kasım - 14 Aralık 1974)
Werner Herzog
Jaguar Kitap
106

Sadece kült filmleriyle değil, yaşamı ve düşünceleriyle de sıra dışı bir isim olan Werner Herzog'dan benzersiz bir tecrübenin kitabı: Buzda Yürüyüş.
1974 yılının kasım ayında, geçen yüzyılın en önemli sinema eleştirmenlerinden yakın arkadaşı Lotte Eisner'in Paris'te hasta yatağında ölmek üzere olduğu haberini alınca şöyle der Herzog: Olamaz, dedim, şimdi ölemez, Alman sineması şu an onsuz yapamaz, bu önemli kadının ölmesine izin veremeyiz. Herzog, oraya yürüyerek giderse Eisner'in ölmeyeceğine, iyileşeceğine dair çılgınca bir inançla Münih'ten yola koyulur. Bir sırt çantası ile çıktığı bu yolculukta köylerden, tarlalardan, dağ yollarından kar buz içinde geçerken karşılaştıklarını kendisine has üslubu ile kâğıda aktarır. Yolda gördüklerini anlatırken aslında yaşam, ölüm ve dünya hakkında âdeta kısa ve kesik, ama derin bir konuşma yapar kendisiyle. 1982 yılında Lotte Eisner'in Helmut Kautner Ödülü alması üzerine yaptığı konuşmayı da sonuna eklediğimiz Buzda Yürüyüş, iyi bir yönetmenin gözünden, buz üstünde bir yolculuğa çıkarıyor okurlarını.
"Brienne'e varır varmaz insanlar birden saklanmaya başladılar, sadece ufak bir bakkal yanlışlıkla açık kaldı. Sonra o da kapandı ve o zamandan beri kasaba ölüme terkedildi. Bu kasabanın üstünde işlenmiş demir parmaklıklarla heybetli bir kale duruyor: Tımarhane. Bugün kendi kendime "Orman," dedim sık sık, hakikat bizzat ormanın içinde geziniyor."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Honore de Balzac – Seraphita

e-kitap indir
Seraphita Kitap Kapağı Seraphita
Honore de Balzac
Jaguar Kitap
200

"Çoğu kez insana, daha önce içinde yaşadığı hataların tam karşıtı olan erdemleri edinmesi için bütün bir hayat daha gerekir."
İnsanlık Komedyası'nın bugüne dek Türkçede eksik kalmış mistik temel taşlarından biri olan bu romanda, bazen Séraphita isimli zarif bir genç kıza, bazense Séraphitus adlı genç bir erkeğe dönüşen meleksi ve göksel kahraman; ruh, Tanrı, inanç, kadın ve erkek ilişkileri hakkındaki fikirleriyle iki yüz yıla yakın bir süredir insanlığı büyülüyor.
Balzac'ın, tıpkı ilk sayfalarda harikulade bir anlatımla bahsettiği o zor iklimleri ve yüksek tepeleri aşan okuyucularını metafizik bir şölenle ödüllendirdiği Séraphita, bambaşka bir Balzac'la tanışmak ve büyülenmek isteyenler için, İsmet Birkan'ın çevirisiyle ilk kez Türkçede...
"Séraphita benim ustalık eserim olacaktır. Bir Goriot Baba her gün yazılabilir ama Séraphita gibi bir yapıt bir ömürde ancak bir kez ortaya çıkar."
Balzac
"Özellikle Séraphita beni her zaman derinden etkilemiş, hattâ rahatsız etmiştir."
Carlos Fuentes
"Balzac ideal güzelliğe hiç bu kadar yaklaşmamıştı."
Theophile Gautier
"Benim bugüne dek çevirdiğim en sıra dışı ve ilginç metin..."
İsmet Birkan


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Kjersti Skomsvold – Hızlandıkça Azalıyorum

e-kitap indir
Hızlandıkça Azalıyorum Kitap Kapağı Hızlandıkça Azalıyorum
Kjersti Skomsvold
Jaguar Kitap
132

"Yeryüzünde yaşadığın her mutlu an kederle ödenmek zorundadır."
Son yıllarda Norveç'in çıkardığı en güçlü yazarlardan Kjersti Skomsvold, şiirsel ve dokunaklı romanıyla Türkçede.
Mathea'nın yaşam ve ölüm, yaşlılık ve yalnızlık hakkında inceliklerle örülü zarif hikâyesi... Derinlikli bir melankoli, farklı bir mizah, küçük kelimeler, kısa cümleler, ufak paragraflar ve büyük bir yetenek...
Norveç'te yayımlandığı yıl Tarjei Vesaas İlk Kitap Ödülü'ne layık görülen Hızlandıkça Azalıyorum'u Norveççe aslından Deniz Canefe çevirdi.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Witold Gombrowicz – Ferdydurke

e-kitap indir
Ferdydurke Kitap Kapağı Ferdydurke
Witold Gombrowicz
Jaguar Kitap
352

"Ferdydurke'yi, Proust'un ölümünden sonra yazılmış üç veya dört büyük romandan birisi olarak görüyorum."
-Milan Kundera-
"Ferdydurke, Nietzsche'ci diyebileceğim birkaç romandan birisi ve kesinlikle tek 'komik' romandır, eğer böyle bir tanımlama yapılabilirse."
-Susan Sontag-
"Gombrowicz, bu yüzyılda, hatta belki de başka bir yüzyılda da kavrayamayacağımız meseleleri dert edinmiştir."
-Czeslaw Milosz-
Polonya'da 1937'de yayımlanan Ferdydurke ilk önce Naziler, sonrasındaysa Komünist rejim tarafından yıllarca yasaklı kaldı. Savaştan hemen önce Arjantin'e yerleşen Gombrowicz, on yıl sonra Arjantinli arkadaşlarının yardımı ve teşvikiyle kendi romanını İspanyolcaya çevirince Ferdydurke kendi dilindeki tutsaklığından kurtulmakla kalmadı, Avrupa'nın da "edebiyat olayı" haline geldi: Modern roman, yeni bir başyapıt kazanmıştı. Fakat Ferdydurke baş döndürücü kimyasıyla sadece hayranlık değil merak da uyandırdı. Okumayanları okumaya, okuyanları ise bir sihrin büyüsünü anlamaya çağıran bir meraktı bu. Ne olup bittiğini anlamak isteyen veya kitabı bir başkasına tavsiye ederken zorlanan okurların yardımına neyse ki Gombrowicz'in kendisi yetişti:
"Kendisine çocuk gibi davrandıkları için bir çocuğa dönüşen bir adamın grotesk bir hikâyesidir bu. Ferdydurke, insanoğlunun Büyük Toyluğu'nu ortaya çıkarmaya amaçlıyor. Kitapta da açıklandığı üzere, kendisini bazı davranışlarla açıklamak zorunda kalan saydam ve belirsiz bir varlıktır insan. Sonunda dışarıdan bakıldığında -başkaları için- kendi içinde olduğundan çok daha belirli ve kesin hale gelir. Bu durum, insanın gizli toyluğu ve başkalarıyla iletişime geçerken takındığı maske arasında trajik bir bölünmeye yol açar. Asıl kişiliğini bu maskeye uyarlamaktan başka çaresi kalmaz insanın; sanki göründüğü kişi, kendisiymiş gibi. 'Ferdydurke insanı'nın da başkaları tarafından yaratılmış olduğunu; insanların, kendilerine 'varoluş şekilleri' diyebileceğimiz yeni şekiller dayatarak kendilerini yarattıklarını söyleyebiliriz."
Ferdydurke, Osman Fırat Baş'ın yıllar süren çalışmasıyla Lehçe aslından Türkçeye ilk kez çevrildi.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Cuniçiro Tanizaki – Naomi

e-kitap indir
Naomi Kitap Kapağı Naomi
Cuniçiro Tanizaki
Jaguar Kitap

"Şunu fark etmiştim ki bir kadının yüzü, erkeğin nefretini çektikçe daha da güzelleşiyordu."
Na-o-mi: Üç hece, iki insan/medeniyet, bir başyapıt.
Bir yönüyle daha önce yazılmış bir Japon Lo-lee-ta...
Doğu ve Batı, sevgi ve öfke, aşk ve gurur, kadın ve erkek, insan ve insan arasında yaşanan gerilimlere dair bir temel roman...
Naomi, Batı hayranlığından yozlaşmaya, saplantıdan budalalığa ve hazdan işkenceye (veya tam tersi) ilerleyen hikâyesiyle, Juniçiro Tanizaki'nin neden yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri olduğunu da anlatıyor.
"Onun hata ve kusurlarıyla sürekli yüz yüze gelmekten kurtulamıyor, eve hep mutsuz dönüyordum. Ancak bu mutsuzluk hiç de uzun sürmüyordu, zira ona duyduğum aşk gece boyunca değiştikçe değişiyordu. Tıpkı bir kedinin gözleri gibi..."


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir