Claire Colebrook – Gilles Deleuze

e-kitap indir
Gilles Deleuze Kitap Kapağı Gilles Deleuze
Claire Colebrook
Doğu Batı Yayınları
200

“Deleuze?...Birçok bakımdan bu, Gilles Deleuze’ün kendisinin de sormuş olabileceği bir soru. Deleuze, hiçbirşeyi olduğu gibi kabul etmezdi ve hayatının gücünün ama yalnızca insan hayatı değil, her türlü hayatın gücünün sorunlar geliştirme gücü olduğunda ısrar ederdi…”
Claire Colebrook son derece akıcı bir üslupla kaleme aldığı bu çalışmasında, Deleuze yorumcularının çoğunlukla yaptığı gibi Deleuze'ü kronolojik olarak ele almıyor. Yapıtlarını bir bir irdelemek yerine; Deleuze'ün özgün terminolojisi ve kavramları üzerinde duruyor. Deleuze çalışma hayatı boyunca aynı kavramları farklı bağlamlarda tekrar tekrar geliştirmiş bir felsefeci. Colebrook da Deleuzecü bir yaklaşım benimseyerek, işe baştan başlıyor ve doğrudan doğruya kavramlar üzerinde yoğunlaşıyor. Deleuze'ün karmaşık ontolojik projesi ve terminolojisine açıklık getirmeye çalışıyor ve bunda da başarılı oluyor.
Colebrook, Deleuze’ün felsefeci olarak ne önerdiğini anlamak istiyorsak, öncelikle felsefenin sanat ve bilimle niçin ilişkili olduğunu anlamamız gerektiğini söylüyor bize, çünkü Deleuze önemli felsefi fikirlerini bilim ve sanattan yararlanarak geliştirmiş bir felsefeci. Edebiyat, sanat, psikanaliz, felsefe, genetik bilimi, film, toplumsal teori vb. alanlarda düşüncenin labirentinde geziniyor. Gündelik hayattan örnekler alıp sonuçlar çıkarmak yerine, uç boyutta düşünmeyi talep ediyor bizden. Yeni düşünce ve yazma üslupları yaratıyor. Hayatı dönüştürmeye yönelik yeni düşünce tarzlarında ısrar ediyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Osman Bilen – Çağdaş Yorumbilim Kuramları

e-kitap indir
Çağdaş Yorumbilim Kuramları: Felsefi ve Eleştirel Hermeneutik Kitap Kapağı Çağdaş Yorumbilim Kuramları: Felsefi ve Eleştirel Hermeneutik
Osman Bilen
Doğu Batı Yayınları
280

Haberci-Tanrı Hermes, tanrılarla insanlar arasında haber getirip götüren bir elçilik görevi üstlen-diğinden, yaptığı iş bir tür tercümanlıktır. Dolayısıyla Hermes, anlaşılmaz olanı insanın söz kalıbına döktüğü için, mitolojide dil ve yazıyı icat etme onuru ona atfedilir. Bu tanrının isminden türediği düşünülen hermëneia da duyular-üstü dünya ile duyulur dünya arasındaki bu yorumlama ve çeviri faaliyetinin adı olmuştur. Platon bu görevi şairlere verir.
Klasik yorumlamada hermeneutik, sadece kutsal kitapları tefsir ve tevil ederken karşılaşılan sorunların çözülmesi için başvurulan sıradan bir yardımcı disiplindi. Ama özellikle Batı'da gelişen ticaret ve değişmeye başlayan sosyal ve siyasi yapılarla birlikte Rönesans'ta Roma hukukunun derlenmesi ve kodlanması ihtiyacı ortaya çıktığında bu, hukuksal yorum ilkelerinin gelişmesine yol açtı ve 19. yüzyılda Tarih Okulu'nun gelişmesine kadar filoloji ve tarih araştırmalarıyla önemli bir mesafe alındı.
Çağdaş hermeneutiği en genel anlamda, yazılı ve sözlü ifadeleri anlama ve yorumlamanın temel ilkeleriyle birlikte, bu ilkeleri uygulamalı olarak bir bilim haline gelmesinde, bu tarihsel aşamalar belirleyici iken, öncü kişi Schleiermacher olmuştur. Dilthey, Husserl, Heidegger, Gadamer, Betti, Hirsch, Habermas, ve Apel'in çalışmalarıyla yorumlama ve anlama sanatı dil ve ifade imkânları ölçüsünde zenginleşti ve sistemli bir hale geldi. Tabii burada Platon, Aristoteles, Augustinus, Vico, Mili ve özellikle Alman idealizminin ve romantizminin katkıları inkâr edilemez.
Her yorumlama edimi, "yeniden yaşama tecrübesi, zihinsel süreci yeniden inşa eden tekrar kazanılan bir tecrübedir"; yani bir kendini anlamadır, işte kılavuz niteliğiyle bu kitap da kendini anlamaya dönük anlama ve yorumlama sanatına dair kilometre taşlarının döşendiği durakları gösteren bir çalışmadır.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Takiyettin Mengüşoğlu – Felsefeye Giriş

e-kitap indir
Felsefeye Giriş Kitap Kapağı Felsefeye Giriş
Takiyettin Mengüşoğlu
Doğu Batı Yayınları
380

Felsefeyi akademinin, hayattan soyutlanmış kavramlarının insani pratikleri ve tecrübeleri tam olarak yansıtmayan sınırlı ve dar çerçevesine hapsetmek yerine hayatın tazeliğine ve canlılığına temas eden, evrende bulunan her şeyi tam olarak kuşatan bir genişlikle ele almak gerekir.
Aksi halde, küçük bir çevrenin anlaşılması ve paylaşılması son derece zor akademik ilgilerinin tutsağı olmuş bir düşünce evreni ortaya çıkar ki bu, her türlü entelektüel etkileşimi ve aynı zamanda geniş kitlelerin bu yöndeki ilgilerini dışarıda bırakır.
Bunun bir sonucu olarak toplumsal ve bireyler arası çatışma ve gerilim yaratan genel bir basiretsizlik hali olarak karşımızda beliren mevcut durumda, akıldan ve sağduyudan uzak, hayatın ve insani dünyanın temel problemleri üzerinde asgari bir tartışma, konuşma ve en önemlisi düşünme pratiği oluşturamamış bir topluluğun gürültücülüğü ve "idare ediciliği" daha iyi anlaşılır.
Sakin, tutarlı, ölçülü bir biçimde İyi, Güzel, Doğru hakkında yetkin ve upuygun sorular sormanın, varolan her şey hakkında hayattan hiçbir zaman ayrı düşmeyen bir kavramsal zeminde yöntemsel ve sistematik düşünmenin örnekleri ise çok fazla değildir.
T. Mengüşoğlu güncelliğini koruyan bu eseriyle, özellikle Nietzsche ve Scheler'i takip ederek bize, hayatın hem pratik hem de teorik alanlarında yeni ufuklar açan doğru düşünmenin imkânlarıyla ilgili ipuçları veriyor ve felsefenin herkes için ulaşılabilir olduğunu gösteriyor.


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Jean Baudrillard – Şeytana Satılan Ruh

e-kitap indir
Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği Kitap Kapağı Şeytana Satılan Ruh ya da Kötülüğün Egemenliği
Jean Baudrillard
Doğu Batı Yayınları
215

Yüzünü her zaman ustalıkla maskeleyebilmiş Şeytan, modern uygarlıkta yine kendine yakışan kusursuz kıyafeti seçiyor.
Şeytanın bu sefer bizlere hazırladığı tuzak, çektiği son numara, gerçekle kurduğumuz hayalî ilişkiler ağında aranmalıdır. Sadece bir süreliğine coşkuyla kendimizden geçiyoruz, fakat ardından benliğimizi kötülüğün mutsuzluk sarmalına doladıkça dolayan “gerçekler” yığını, tepetaklak edilmiş bir dünyayı gözler önüne seriyor. İnsan benliği dünya adlı dev ekrana yansıyan zavallı görüntüsünü izlemekten mutsuz!
Bu görüntüler arasında kendi ölümünün peşinde koşan modern sanat, sinema, fotoğraf, bilgi, iletişim, internet, her türlü politik cambazlık ve sayısız ideolojik tatmin nesnesi şeytanın kazdığı çukuru daha da derinleştiriyor. Şeytan, her şeyi verirmiş gibi yaptığı sırada aslında her şeyi alıp götürüyor. Bu oyunda kimse özgür değildir, herkes akıldışı bir performansla aynı anda hem köle hem de efendidir. İnsanı gönüllü bir köle olarak seyretmek şeytanı mutlu kılıyor. Efendilik mücadelesinde bir an olsun taviz vermeyen Şeytan, en çok bu oyunu seviyor…


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir

Johann Wolfgang Goethe – Faust

e-kitap indir
Faust Kitap Kapağı Faust
Johann Wolfgang Goethe
Doğu Batı Yayınları

Önce halk efsanelerinde, adı meçhule karışmış ozanlar söylediler bu ateşin hikayeyi. Sonra edebiyatçılar keşfettiler, eski kroniklerin içinde ilginç öyküler ararlarken. Kimler kalemini sivriltmedi ki şeytanla insanın gizli mukavelesini ademoğluna fısıldamak için. Ama içlerinde en ölümsüz olanı, müjdeyi ve lâneti tüm ruhları sarsarcasına haykıranı, Goethe'nin Faust'uydu. Faust, modernitenin trajedisini haber veren ilk büyük yapıt oldu. Kimin kazandığı ve kimin kimi kandırdığı belli olmayan bir irade savaşıydı anlatılan. Hikâyenin özeti şuydu: Şeytan Tanrı'ya meydan okudu, savaşın sonunu bile bile. Çünkü yaratılış öyküsünü bilmeyen melek olamazdı. Lâkin kendi öyküsünü unutan insan devreye girdiğinde bu meydan okuma, büyük bir soru işaretine dönüştü. Belki şeytan için değil, ama kesinlikle insan için... Şeytan bir soru işareti, ruh bir soru işareti, insan: ardı sıra dizili soru işaretleri... Ve insanın yeryüzündeki devr-i daimi başladığı anda, ruhun üzerine yapılan pazarlıklar ve olası mukavelelerin de dönemi açıldı. Bu mukaveleden habersiz bir ademoğlu olmadı. O, her zaman, pazarlığın bir tarafıydı. Belki de bu yüzden, kendini okumak isteyen herkes pür dikkat, kulak kesildi bu hikayeye: ”Kimdir Faust? Şeytan'a mı verdi ruhunu? Nasıl bir sözleşmeydi bu? Kendimizi başkalarından dinlemek, en sevdiğimiz mesleğimiz değil midir? O halde herkesin vâkıf olduğu bir temayı, yaşamı efsaneleşmiş bir karakterin omuzlarına yükleyerek anlatan Goethe'ye kulak verelim... Tüm yaşamını adadığı ölümsüz eseri Faust'a...


!!! KIRIK LİNK BİLDİRİM FORMU !!!

e-kitap indir