Hitlerin Son 13 Günü Profil Yayıncılık
29 Nisan Pazartesi günü öğleden sonra, Hitler'in çok sevdiği köpeği Blondi'nin öldürülmesiyle işe başlanıyor. Onu zehirlenmek için civardaki bir hastanede görev yapan, Hitler'in eski operatörü Profesör Hasse çağrılıyor. Sığınakta bulunan diğer iki köpek de bakıcılar tarafından öldürülüyor. Bundan sonra sıra insanlara geliyor ve Hitler, özel sekreterleri Christian ve Junge'ye siyanür ampulleri veriyor. "Size veda ederken daha iyi bir hediye veremediğimden dolayı çok üzgünüm!" diyor ve onlara iltifat ederek "Ah!" diyor, "keşke generallerim de sizin kadar güvenime layık olabilselerdi!... "Akşama doğru her iki sığınakta bulunanlar da Hitler'in özel sığınağının yemek salonu olarak kullanılan geniş koridorunda yemek yerlerken, bir S.S. muhafızı içeri giriyor. Orada bulunanlara, Führer'in kadınlara veda etmek istediğini, hiç kimsenin yaşamaması gerektiğini söylediğini ve önemli emirler verileceğini ilave ediyor. Son başlamıştır artık... Bütün yaşamı kalın bir sır perdesinin ardında gizli olan Adolf Hitler'in yaşamındaki son 13 günü daha da büyük gizemler barındırmaktadır. Rusların Berlin'i kuşatmasıyla birlikte karargah olarak kullandığı sığınağına giren Hitler, bu tarihten sonra tam 13 gün o sığınakta kalmış 13. günün sonunda yaşamı sona ermiştir. Elbette ardında yüzlerce sır ve cevapsız soru bırakarak!
Hitler’in ölmediğini, Waffen-SS bir Belçikalı pilot tarafından önce Danimarka’ya, oradan, dost İspanya’ya oradanda denizaltı yoluyla, dost Arjantin toopraklarına ve Dördünücü Reich için silahlanmaya, içinde adası olan bir gölde atom denemesinden, Şili’ye oradan dost Uruguay topraklarına SS lanetinin ora halkları üzerinde baskını, ve Hitler’in en son 1962 de görüntülendiğini ve iki kız babası olarak CiA gözetiminde öldüğünü ve hayali Manhattan Adasına – 9/11 laneti acaba onun laneti mi? – “atom bombası” atma fikrine kadar bir çok belgenin (CiA (OSS), MI5 ve MI6 belgelerinin) artık uzmanlar tarafından incelendiğini ve hem Martin Bormann hem Hitler’in Güney Amerika’nın en ucundaki devletlerde, Nazi avcıları ile köşe kapmaca oynadıklarını, bu yazar öğrense ne yapardı. Eva Braun’un da ayrı bir kurtuluş öyküsü olduğunu öğrenseniz ne yapardınız?! Stalin gibi paranoyak bir şekilde ölürdünüz her halde…Teo Berger